Net OSGB Haberleriyle
Güncel Kalın
24K abone
İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili en güncel mevzuat değişiklikleri, uzman görüşleri ve sektörel gelişmelerden anında haberdar olun.

Bültenimize abone olarak iş yerinizin yasal uyumunu kolayca takip edin, çalışan sağlığı ve güvenliği konusunda hiçbir yeniliği kaçırmayın.

4857 Sayılı İş Kanunu ve İSG İlişkisi

4857 Sayılı İş Kanunu ile 6331 Sayılı İSG Kanunu’nun kesişim noktalarını ele alan bu yazıda; işverenin gözetim borcu, iş sağlığı ve güvenliği yükümlülükleri, çalışan hakları ve olası ihlallerin sonuçları detaylıca açıklanmaktadır. İş hukukunun İSG ile bağlantısını öğrenmek isteyenler için kapsamlı bir rehber niteliğindedir.

4857 Sayılı İş Kanunu, Türkiye’deki iş hayatını düzenleyen temel yasal çerçeveyi oluşturur. Bu kanun, işçi ve işveren ilişkilerini belirlemekle kalmaz; aynı zamanda iş sağlığı ve güvenliği açısından da büyük önem taşır. İSG uygulamalarının yasal zeminini oluşturan 6331 Sayılı Kanun ile 4857 Sayılı Kanun birlikte değerlendirildiğinde, çalışanların korunmasına yönelik çok daha kapsamlı bir sistem ortaya çıkar. 

4857 Sayılı Kanun’un Temel Amaçları 

4857 Sayılı Kanun, iş sözleşmeleri, çalışma süreleri, yıllık izin hakları, iş güvencesi gibi birçok temel konuyu düzenler. İş sağlığı ve güvenliği konuları ise bu düzenlemelerin içinde dolaylı ve doğrudan yer alır. İşverenlerin işçiyi koruma yükümlülüğü bu kanunun önemli bir parçasıdır. 

  • İşçi haklarını korumak
  • İş güvencesi sağlamak
  • İş ortamında adaleti ve eşitliği teşvik etmek
  • İş kazalarını önlemeye zemin hazırlamak
  • Çalışma barışını ve güvenliğini sağlamak

4857 Sayılı Kanun ile 6331 Sayılı Kanun Arasındaki Bağlantı 

Her iki kanun da işverenin yükümlülüklerini tanımlar. 4857 Sayılı Kanun, iş ilişkilerinin nasıl kurulacağı ve sürdürüleceğini belirlerken; 6331 Sayılı İSG Kanunu bu süreçteki sağlık ve güvenlik tedbirlerine odaklanır. Bu nedenle birlikte değerlendirilmelidirler. 

  • İş sözleşmesi ile iş güvenliği yükümlülükleri örtüşür
  • İşverenin gözetim borcu hem hukuki hem de İSG kapsamında yer alır
  • İşçinin güvenli ortamda çalışması anayasal ve yasal bir haktır
  • Disiplin, fesih ve denetim süreçlerinde İSG koşulları belirleyicidir
  • Yargıtay kararları bu iki kanunu birlikte ele alır

Gözetim Borcu ve İşveren Sorumluluğu 

İşveren, çalışanlarını korumakla yükümlüdür. Bu yükümlülük, hem 4857 hem de 6331 Sayılı Kanun’da belirtilmiştir. Gözetim borcu; işyerinde risk değerlendirmesi yapılması, acil durumlara hazırlıklı olunması, eğitim verilmesi gibi birçok konuyu kapsar. 

Gözetim Borcunun Kapsamı 

  • Fiziksel güvenlik sağlanması
  • Sağlık kontrollerinin yapılması
  • Ekipmanların güvenliğinin temini
  • Eğitimlerin verilmesi
  • Psikososyal risklerin önlenmesi
Gözetim Borcu İhlalinin Sonuçları 

İşveren bu yükümlülüğü yerine getirmezse, iş kazası durumunda hem hukuki hem cezai sorumlulukla karşı karşıya kalabilir. Tazminat davaları ve idari para cezaları gündeme gelebilir. 

Çalışanların Bu Konudaki Hakları Nelerdir? 

Çalışan, işverenin önlem almaması durumunda çalışmaktan kaçınma hakkını kullanabilir. Bu hak hem 4857 hem de 6331 Sayılı Kanun’da yer alır. 


4857 Sayılı Kanun ve İSG Hakkında SSS

Bu bölümde, 4857 Sayılı İş Kanunu ile iş sağlığı ve güvenliği arasındaki ilişkiye dair en sık sorulan sorulara yanıt bulabilirsiniz. İşverenin yükümlülüklerinden çalışan haklarına kadar merak edilen konular, özet ve anlaşılır şekilde açıklanmıştır.

Herhangi bir sorunuz var mı?

İstediğiniz zaman bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin! – 444 4 908

İşverenin gözetim borcu nedir?

İşverenin gözetim borcu, işçiyi tehlikelerden korumak ve güvenli bir ortamda çalışmasını sağlamak için gerekli önlemleri alma sorumluluğudur.

İş Kanunu İSG yükümlülüğü getiriyor mu?

Evet, 4857 Sayılı Kanun doğrudan olmasa da iş sağlığı ve güvenliği açısından işverenin sorumluluklarını tanımlar.

İşveren yükümlülüklerini yerine getirmezse ne olur?

İş kazası veya ihmal durumunda işveren hem maddi hem manevi tazminat ve idari yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir.

Share your love